Av. Haluk PEKŞEN

Trabzon Milletvekili

 
Trabzon’un düşman işgalinden kurtuluşunun 100. yılı vesilesiyle bir mesaj yayınlayan Pekşen, “Bu millet; Karadeniz’in kapkara sularında, hırçın dalgaları arasında, gıcırdayan takalarla, taşıdığı yükün sadece cephane ve silah değil koca bir milletin ve ülkesinin bağımsızlığı ve istikbali olduğu bilinciyle mücadele etmiş ve bu karanlıktan büyük bir aydınlık yaratmıştır.” dedi.

CHP Trabzon Milletvekili Avukat Haluk Pekşen Trabzon’un düşman işgalinden kurtuluşunun 100. yılı ile ilgili basın açıklaması yaptı.

CHP Trabzon Milletvekili Haluk Pekşen Trabzon’un düşman işgalinden kurtuluşunun 100. yıl dönümü dolayısıyla yayınladığı kutlama mesajında şu ifadelere yer verdi;
“Trabzon’un düşman işgalinden kurtuluşunun 100. yılını kutlar, ‘Vatan namustur’ deyip düşmana karşı cansiperhane bir mücadele vererek bu topraklarda bugün bağımsız olarak bir arada yaşamamız için hiç tereddüt etmeden canını feda eden şehitlerimizi, gazilerimizi ve kurtuluş için mücadele veren erkek kadın bütün atalarımızı rahmet, minnet ve saygıyla anıyorum.
Bu ülke bütün imkansızlıklara, yoksulluklara ve yoksunluklara rağmen bir an olsun vatan sevgisinden ve bağımsızlık aşkından vaz geçmemiş, bu uğurda bir bütün olarak kadın erkek yaşlı genç demeden mücadele etmiştir.
Bu millet; Karadeniz’in kapkara sularında, hırçın dalgaları arasında, gıcırdayan takalarla, taşıdığı yükün sadece cephane ve silah değil koca bir milletin ve ülkesinin bağımsızlığı ve istikbali olduğu bilinciyle mücadele etmiş ve bu karanlıktan büyük bir aydınlık yaratmıştır.
Takaların gıcırtısı, çamurlu dağ yollarında, yaşlı öküzlerin çektiği, kundaktaki çocukların yerinde bir ülkenin geleceğinin ve istiklalinin saklandığı kağnıların gıcırtısıyla birleşmiş ve ülkemizin dört bir yanında bu büyük kurtuluş mücadelesinin fitilini ateşlemiştir.
Bu millet kıl şalvar, kurtlu çarık, kara lastikle, aç biilaç yedi düvele karşı milli ve yerli bir mücadele vermiş, boyun eğmemiş ve teslim olmamıştır.
İşte bu mücadele topraklarımızı, derelerimizi, ovalarımızı, yaylalarımızı, ormanlarımızı, ekmeğimizi, aşımızı, tarlamızı, fabrikalarımızı korumuş, yoktan var etmiş ve bize yerli ve milli olmanın ne demek olduğunu öğretmiştir.
Bundan 100 yıl önce verilen bu şanlı mücadele hamaset nutukları atmakla bir yere varılamayacağını göstermiştir. Atalarımız mücadele etmiş, emek verip, alın teri akıtarak ülkenin kalkınması için var güçleriyle çalışmışlardır.
O büyük mücadeledir ki, bizi bu topraklarda köle olmaktan kurtarmış, toprağımız ekmeyi, suyumuzu kullanmayı, fabrikalar açmamızı sağlamıştır.
Bugün bize düşen görev tarihten bize kalanı koruyup daha da ileri götürmektir. Bu uğurda, tıpkı kurtuluş mücadelemizde kimin elinden ne geliyorsa yaptığı gibi biz de elimizden ne geliyorsa yılmadan, usanmadan büyük bir cesaret ve inançla yapmalı ve atalarımızdan kalan bu kadim toprakları gelecek kuşaklara çağın gereklerine uygun bir şekilde, yerli ve milli olarak bırakmak için mücadele etmeliyiz.
Trabzonumuzun düşman işgalinden kurtuluşunun 100 yılı vesilesiyle bir kez daha, dün Kurtuluş mücadelemizde bugün ise ülkemizin birliği ve bütünlüğü için hayatını kaybeden şehitlerimize Allah’tan rahmet diliyor, gazilerimize şükranlarımı sunuyorum.”